Milli siyaset şuuru
Sıklıkla düşündüğüm hatta arada bir de kaleme aldığım bir başlık aslında bu. Bugün ise direkt yazmaya karar verdim.
En çok tartışma konusu olacak konuların en başında gelebilecek başlıklardan biridir bence millilik meselesi. Sorsan toplumumuzda herkes ayrı bir MİLLİ olma havasındadır. Herkes en MİLLİ herkes en YERLİ’ dir. Oysa bu konu herkesin ben oldum minvalinde ölçüp tartmasından öte bir konudur.
Konuya partisel yaklaşalım. Ülkemizde faaliyette bulunan her partinin (terör ile anılanları demiyorum) kendi politikalarını sorguladığımızda ben Milli Siyaset Stratejisi güdüyorum derler. Ancak bazı siyasi partiler, söz konusu milli atılımlar, kendi partisinin ideolojik açılımlarına ters düştüğü zaman, en alakasız Avrupa Devletine bile ülkelerini şikâyet etmekten vazgeçmezler. Bu Milli Siyaset Şuuru değildir, olamaz da. Zaten tarihin sahnesinin herhangi bir yerinde, hiçbir zaman adil ve objektif olmamış batıya şikâyet etmek hangi aklın ürünüdür bir türlü anlamam.
Bu konuda Rahmetli Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun 2008 yılında Lordlar Kamarasında yaptığı açıklama ders niteliğindedir. Türkiye’deki siyasal gelişmeleri değerlendirmesi istenince, İngiltere Parlamentosu’nun, Türkiye’nin iç sorunlarını değerlendirmeye uygun bir ortam olmadığını söyler. İşte bu MİLLİ BİR DURUŞTUR. Ülkemdeki tüm siyasetçilerden bu duruşu bekliyorum.
Tabi bu konu sadece siyasiler seviyesinde olmamalıdır. Türkiye toplumunun tamamı aynı tutum ve davranış içinde olurlar ise MİLLİ BİR DURUŞTAN bahsediyor olabileceğiz.
Şu an Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan’ı sevmek zorunlu değildir ancak dış baskılara, eleştirilere ve tehditlere karşı savunmak, her Türkiye evladının görevidir. Uygulamalarını beğenmiyor olabilirsiniz. Yaptıklarını takdir etmeyebilirsiniz. Mücadelesini anlamıyor olabilirsiniz. Zaten herkesi memnun etmek asla mümkün değildir. Lider bizimdir, Devlet bizimdir, Sancak bizimdir. Kimseye dışarıdan parmak sallatmamak MİLLİ GÖREVİMİZDİR.
Milli Şuur sadece lider seviyesinde de olmamalıdır. Her Erdoğan destekçisi MİLLİ olmadığı gibi, her desteklemeyen de hain değildir. Mesela Erdoğan’ı sevmediği halde ülkeyi temsil edecek başka kimse yok diyen de bu şuura ulaşmıştır. Sevmesi ya da sevmemesi tamamen kendisi ile alakalıdır. Ancak ülkeyi temsil edecek kimse yok demesi, bir yandan da yaptıklarını değerli buluyor anlamına gelmektedir.
Değerli okur!
Bugün senin partinden olmayan ya da senin siyasi görüşünü benimsemediği için ötekileştirdiğin komşun, arkadaşın, yarın cephede can kardeşin olur, yoldaşın olur. Burada maksat kardeşliği savaş cephesine bırakmamaktır. Siyaset futbol takımı destekler gibi yapılamaz. Ötekileştirme, sadece teröristlerle ve uzantıları ile olur.
Zaman; Toplumsal Siyaseti, Siyasi Parti Seviyesinden Çıkarıp, MİLLİ SİYASET Seviyesine Yükseltme Zamanıdır.
Selam ve Dua ile
Okan AŞCI
İkindi Vakti 16:08
News