Muammer Yeşil, Author at The Anatolia Post - Dünya'dan Güncel Haberler

Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort

bettilt giriş

30 Kasım 2023 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

ataşehir escort
a İmsak Vakti 05:22
İstanbul 11°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Muammer Yeşil

Muammer Yeşil

30 Kasım 2023 Perşembe

Türkiye, FIFA sıralamasında bir basamak yükseldi

Türkiye, FIFA sıralamasında bir basamak yükseldi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye A Milli Futbol Takımı, kasım ayı dünya sıralamasında bir basamak yükseldi

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) tarafından açıklanan kasım ayı dünya sıralamasına göre, 2024 Avrupa Şampiyonası (EURO 2024) finallerine katılacak Türkiye, 1505,28 puanla bir basamak yükseldi ve 37. sırada yer aldı.

Arjantin’in zirvede yer almaya devam ettiği sıralamanın ilk 10’u arasında en önemli değişikliği, 2026 FIFA Dünya Kupası Güney Amerika Elemeleri’nde üst üste aldığı başarısız sonuçlar nedeniyle üçüncülükten beşinciliğe gerileyen Brezilya yaşadı. Bu düşüşün ardından İngiltere üçüncü, Belçika ise dördüncü sıraya yükseldi. Hollanda ise Portekiz’i geçerek 6. sıraya çıktı.

Sıralamadaki en önemli çıkışlardan birine ise Uruguay imza attı. 4 basamak yükselen Uruguay, 11. sırada kendine yer buldu.

Bir sonraki FIFA dünya sıralaması, 21 Aralık’ta açıklanacak

Devamını Oku

“9 aydır ciddi anayasal ve toplumsal krizdeyiz”

“9 aydır ciddi anayasal ve toplumsal krizdeyiz”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesi nedeniyle ülkenin 9 aydır ciddi bir anayasal ve toplumsal krizden geçtiğini belirtti

Herzog, ülkenin 9. Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in yedinci ölüm yılı dolayısıyla Batı Kudüs’teki Herzl Dağı Mezarlığı’nda düzenlenen resmi anma törenine katıldı.

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, burada yaptığı konuşmada, Başbakan Binyamin Netanyahu öncülüğündeki aşırı sağcı koalisyon hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesine işaret ederek, “İsrail devleti neredeyse dokuz aydır ciddi bir anayasal ve toplumsal krizin ortasında bulunuyor.” dedi.

Mevcut durumun, İsrail toplumunu, ekonomisini ve özellikle devletin güvenliğini tehlikeli şekilde sarstığını vurgulayan Herzog, şunları kaydetti:

“Daha önce de söyledim ve tekrar edeceğim. Diyalog olmadan çözüme ulaşmanın yolu yok, dinlemeden ve karşılıklı saygı olmadan ilerlemenin yolu yok. Şunu anlamalıyız ki eğer bir taraf kazanır ve bir taraf mağlup olursa hepimiz kaybederiz.”

İsrail lideri, ülkede “kutuplaşma ve bölünmenin had safhada olduğunu, bazılarının ortak ve umutlu bir gelecek hayal etmekte zorlandığı” günlerin yaşandığını ifade ederek, başta hükümet olmak üzere ilgili tarafları şu sözlerle uyardı:

“Burada derin bir kaygıyla duruyorum ve bir kez daha vurguluyorum: Devletin farklı organları arasındaki zorlu ve tehlikeli krizi çözmeli, aralarında sağlıklı ve doğru güç dengesini kurmalıyız.

Herkes, eylemlerimizin sonuçları hakkında dikkatlice düşünmelidir. Seçilmiş yetkililere bir kez daha çağrıda bulunuyorum: Artık sorumluluk göstermenin, gerçeğe doğrudan bakmanın ve geniş bir fikir birliğine varmak için gereken her şekilde hareket etmenin zamanıdır.”

Muhalefetten erken seçim çağrısı

Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesine ilişkin muhalefetle yapılan müzakerelerde de yeniden hareketlilik başladığı belirtiliyor.

İsrail basınındaki haberlerde, Cumhurbaşkanı Herzog’un himayesinde yürütülen müzakerelerde Netanyahu’nun partisi Likud ve muhalefetteki Benny Gantz’ın liderliğini yaptığı Ulusal Birlik Partisi’nden üst düzey isimlerin bir uzlaşıya yakın olduğu aktarıldı.

Müzakere taslağı kapsamında, hükümetin yargı düzenlemesine ilişkin yasamanın 18 ay süreyle durdurulması, Yüksek Mahkeme’deki yargıçları atayacak komitenin bu süre içinde mevcut yapısında devam etmesi gibi maddelerin yer aldığı kaydedildi.

Buna karşın hükümetin yargı düzenlemesinin mimarlarından kabul edilen Adalet Bakanı Yariv Levin, İsrail ordu radyosuna yaptığı açıklamada, söz konusu haberleri reddederek “bahsedilen maddelerin sadece deneme balonları olduğunu” savundu.

Muhalefetten erken seçim çağrısı

Başbakan Netanyahu, muhalefete diyalog çağrısı yaparken muhalefet lideri Benny Gantz bu çağrıyı “şaşırtmaca” şeklinde niteledi ve erken seçime işaret etti.

Gantz, Netanyahu’nun partisi Likud ve partisinden isimlerin yargı düzenlemesine ilişkin müzakerelerde bir anlaşmaya varmak üzere oldukları haberleri üzerine sosyal medya hesabından bir konuşma yayımladı.

Gantz, “Açıkça görünüyor ki İsrail devleti bir grup fanatik azınlık tarafından ele geçirilmiş, ılımlılarsa sessiz kalıyor. Bu hükümet devleti yönetme becerisinden yoksun. Netanyahu, Meclisi lağvetmeli ve İsrail seçimlere gitmeli.” ifadelerini kullandı.

Tartışmalı yargı düzenlemesi

İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in 5 Ocak’ta duyurduğu “yargı reformu” Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor.

Netanyahu hükümeti, Yüksek Mahkeme’nin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak yasa tasarısını ülke çapında kitlesel protestolar ve yoğun kamuoyu tartışmalarına rağmen 24 Temmuz’da Mecliste muhalefetin boykot ettiği oturumda kabul etmişti.

Hükümetin “yargı reformuna” karşı çıkan; aralarında savaş pilotları, denizaltı subayları ve diğer elit birliklerin yer aldığı binlerce İsrailli, gönüllü yedek askerlik görevini bırakma kararı almıştı.

İsrail’de siyaset, ordu, güvenlik, ekonomi ve yargıda üst düzey görevlerde bulunmuş isimler, hükümetin yargı düzenlemesine karşı çıkıyor.

Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi karşıtı protesto hareketi, yaklaşık 9 aydır gösterilerine devam ediyor.

Devamını Oku

Vargas Havayolları iyi uçuşlar diler !

Vargas Havayolları iyi uçuşlar diler !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

A Milli Kadın Voleybol Takımı nam-ı diğer Filenin Sultanları 50 gün içinde voleybolun en prestijli iki kupasını Türkiye’ye getirmeyi başardı. Önce milletler Ligi Kupası’nı alan ve Dünya Şampiyonu olan “Bizim kızlar” geçen hafta sonunda da Avrupa Kupasını ilk kez ülkemize getirdi.

Bu büyük başarıda bütün takımın payı var ama iki ismin katkılarını kimse inkar edemez.  O isimlerden ilki Melissa Vargas ikincisi de Ebrar Karakurt. Bu iki ismin ortak bir özelliği de özellikle sosyal medyada şu an en çok tartışılan iki isim olmaları.

Ebrar bu yazı için konu dışı, biz bu yazıda “Evet Çok başarılı ama Türk değil” diyerek ötekileştirilen Melissa Vargas’ı ele alacağız.

“Kızlar”ın Sırbistan ile oynadığı final karşılaşmasına damga vuran, tam 41 sayı atarak TRT spikerine bile “41 kere maşallah” dedirten ve turnuvanın en değerli oyuncusu ödülünün de sahibi olan Vargas için bu cümleyi kuranlar Ay yıldızlı nüfus cüzdanını direkt Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldığını nasıl da unutuverdiler.

Hatırlayalım…

2018 yılında tam Sırbistan devreye girmişken ve resmi işlemleri tamamlanmak üzereyken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ın gayretleriyle ay-yıldızlı formaya kazandırılan Vargas, Çin’e karşı finalde tarihi bir performans gösterdi.

Türk vatandaşlığına geçtiğinde de nüfus cüzdanı bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen Vargas, Türkiye’yi adeta vatanı gibi benimsedi.  Hem Milletler Ligi karşılaşmalarında hem de Avrupa şampiyonasında insanüstü bir  başarı göstererek milli formayı terletti. Kupa seremonisinde en az doğma büyüme Türk olan meslektaşları kadar gurur dolu olduğunu da söylemek gerekir. Milli marşımızı söyleyemese de 2 yıllık vatanı için harcadığı efor için biraz susmak, eleştirmeden önce başarısını tebrik etmek gerekir…

Devşirme modası yıllar önce başladı

Ki Türkiye’de başka spor dallarında da moda deyimle “Devşirme” çok sporcu olduğunu unutmamak gerekir.

Basketbol Milli takımında son dönemde top koşturan Shane Larkin ve  Scottie Wilbekin için kimse “Eeee ama Türk değiller” demedi,  keza A Milli Futbol takımında oynayan Marco Aurélio ya da Türk vatandaşı olduktan sonraki ismiyle Mehmet Aurelio  için de bu cümle kurulmadı.

Ali Kaya, Polat Kemboi Arıkan, Yasemin Can, Aras Kaya, Tarık Akdağ, Kaan Kigen Özbilen, Meryem Akda, Jack Ali Harvey, Emre Zafer Barnes, Meryem Erdoğan, Sultan Haydar, Mert Girmalegese, Karin Melis Mey, Şeref Osmanoğlu, Ramil Guliyev, Yasmani Copello Escobar ve en tanınmışları Elvan Abeylegesse…

Bu, isimlerini art arda sıraladığımız ve sonradan Türk vatandaşı olan atletler için de kimsenin aklına Türk değil demek gelmedi, zira Ay yıldızlı forma ile çıkıp mücadelelerini ettiler.

Bu tartışmanın anlamsız olduğunu kabul edip Melissa’nın Küba’dan Türkiye uzanan hayat hikayesine kısaca bir göz atalım.

Kod adı “Vargas havayolları” oldu

İsveç maçında 112 km/h hıza ulaşan Vargas, Sırp voleybolcu Tijana Boskovic’e ait olan servis hızı rekorunu da kırınca lakabı da kendiliğinden geldi. Final maçında tribünlerde olan Türk vatandaşlarının elindeki pankartlarda “Vargas Havayolları” yazıyordu, keza maçı sunan spiker de bunu çokça kullandı maç boyunca. 

Smaçlarıyla dünyaya diz çöktüren Vargas 16 Ekim 1999’da Küba’nın Cienfuegos şehrinde doğdu. 8 yaşında voleybola başladı. Okul takımında oynamaya başlayan Kübalı sporcu, küçük yaşta yeteneğiyle tüm dikkatleri bir anda üzerine çekti.

Lise yıllarında Cienfuegos Cuba takımında forma giyen Vargas, 12 yaşındayken Küba Milli Takımı’na seçildi. 12 kişilik takımda performansıyla göz dolduran Vargas için 14 yaşında herkes “Küba’nın geleceği” diyordu.

Ülkesinde kahraman olarak görülen Vargas, 2016-17 sezonunda Küba’dan ayrılarak Çekya Kulüplerinden biri olan Agel Prostejov’a transfer oldu.

Çekya kulübü Agel Prostejov forması giyerken ülkemizin önemli kulüplerinden Eczacıbaşı’na karşı oynayan 16 yaşındaki Vargas, o maçta 32 sayı kaydederek geleceğin önemli voleybolcularından biri olacağını gösterdi ve Türk voleybol kamuoyunun dikkatini çekmeye başardı.

Sonrasında talihsiz bir sakatlık yaşayan Vargas, tedavi amacıyla ülkesi Küba’ya döndü. Küba Devleti’nin sunduğu koşulları yetersiz bularak burada özel bir klinikte tedavi olmak istedi.

Sığınmacı olarak İsviçre’de

Devlet koşullarını beğenmemesi nedeniyle Küba Federasyonu Melissa Vargas’ı “Ülkesine karşı hakaret ve disiplinsiz tavırlar” sebebiyle 2017 yılında milli takımdan 4 sene men etti.

Ülkesinin tutumu sonrası İsviçre’ye ‘sığınmacı’ statüsüyle gelen Vargas, Volero Zürih’e transfer oldu.

Fenerbahçe’ye transferi

Küba’nın kendisine yönelik tutumu ve sonrasında yaşanan sürece ilişkin, “Pişman değilim, dünyanın en iyi voleybolcusu olmak istiyorum” diyen Melissa Vargas, daha sonrasında Fenerbahçe Opet’e transfer olarak Türkiye macerasına başladı.

Performansıyla Sırbistan Milli Takım antrenörü Zoran Terzic’in de radarına giren Vargas, Sırbistan vatandaşı olsa da FIVB, Küba’nın izni olmadan milli takımda oynamasına izin vermedi.

2021 yılında ise Vargas’ın Türk vatandaşlığı ilan edildi. Sırbistan devreye girmişken ve resmi işler tamamlanmak üzereyken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ın gayretleriyle Melissa Vargas ay-yıldızlı formaya kazandırıldı.

Fakat forma giyebilmesi için bir süre geçmesi gerektiği için o sene Vargas sahaya çıkamadı. 2018-2021 arasında Fenerbahçe forması giyen Melissa, Tianjin Bohai Bank’ta yarım sezon geçirerek kendini geliştirdi.

Kimliğini Erdoğan’dan aldı

Türkiye Voleybol Federasyonu’nun, Melissa Teresa Vargas Abreu’nun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını alması konusunda yaptığı başvuru 10 Nisan 2021 tarihinde onaylanmış ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Melissa Vargas’a TC Kimlik Kartı’nı vermişti.

Kütüğü Malatya! 

Vargas, Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’a çok saygı duyduğu için memleketinin de hep Malatya olduğunu söylüyor.

Son söz olarak da A milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Stefan Kunt’un sözlerine değinelim. Kuntz “Vargas’ın erkek kardeşi varsa biz de onu alabiliriz“ diyerek konuya başka bir boyut getirdi.

Devamını Oku

Formula 1’in efsane pilotları ve yeni bir efsanenin doğuşu  

Formula 1’in efsane pilotları ve yeni bir efsanenin doğuşu  
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dünyanın en çok seyirci çeken spor dallarından biri olarak bilinen Formula 1 yeni bir efsaneye kavuştu. F1’in Hollandalı ilk şampiyonu Max Verstappen rekordan rekora koştu.

Adrenalin ve hız tutkunlarının yeni gözdesi Red Bull pilotu Max Verstappen, 2023 Hollanda GP’yi kazanarak Formula 1 tarihinde yeni bir rekorun daha sahibi, daha doğrusu şimdilik ortağı oldu.

Hollanda GP zaferi ile bu sezonki 11. zaferini elde eden Verstappen, diğer taraftan art arda 9. yarış zaferini kazanmış oldu. Verstappen’in galibiyet serisi Miami GP ile başladı ve Hollanda GP zaferiyle galibiyet serisi 9 zafere çıkmış oldu.

Formula 1’de en çok art arda yarış zaferi 2013’ten bu yana Red Bull’un eski pilotlarından Sebastian Vettel’e aitti. Verstappen, Hollanda GP zaferi ile art arda yarış zaferi rekorunda Vettel’i yakalamış oldu. Verstappen sıradaki yarış İtalya GP’de kazanırsa art arda zafer sayısını 10’a çıkaracak ve rekoru yeni bir seviyeye taşımış olacak.

Verstappen bu başarılar ile adını Formula 1’e altın harflerle yazdırmayı başardı ve dünya üzerinde hatırı sayılır bir hayran kitlesi edindi ama Formula 1 çok sayıda efsaneyi ortaya çıkarmış bir spor.

En tanınanı Michael Schumacher olan efsane pilotlar arasında kimler yok ki. Niki Lauda’dan Lewis Hamilton’a Alonso’dan Hakkinen’e kadar pek çok isim o direksiyona geçti ve izlenmesi bile zor hızları ile kalplerin daha hızlı çarpmasına neden oldu.

İşte Formula 1’in efsane isimleri:

Juan Manuel Fangio

Fangio, Formula 1’in emekleme çağının efsanelerinden.

Arjantinli yarışçı Formula 1 yarışlarının ilk on yılına hakim oldu ve Dünya Sürücüler Şampiyonasını beş kez kazandı.

Onu ilginç kılan özelliği ise gönlündeki işin oto tamirciliği olması. Fangio oto tamirciliği için okulunu bıraktı, bu meziyet ona yarışlarda kendi aracını tamir etme olanağı sağladı.

Alfa Romeo, Ferrari, Mercedes-Benz ve Maserati ile  Dünya Sürücüler Şampiyonasını beş kez kazandı. Michael Schumacher tarafından geçilene kadar 46 yıl süren bir rekorun sahibidir. Tüm zamanların en büyük F1 sürücülerinden biri olarak kabul edilir. Yüzde 46.15 ile Formula 1 yarışlarında en yüksek kazanma yüzdesine sahiptir. Fangio, girdiği 52 Formula 1 yarışından 24’ünü kazandı.

Jim Clark

İskoç Formula 1 pilotu Jim Clark, 1963 ve 1965 yıllarında Dünya Şampiyonu oldu.

Çok yönlü bir sürücü olan Clark, Indianapolis 500’de spor araba ve gezinti arabalarıyla yarıştı. 1965 yılında birinci olmuştur. Kariyeri boyunca Lotus takımında yer aldı.

1968 yılında Hockenheim, Almanya’da yapılan Formula 2 motor yarışında geçirdiği kaza sonucu öldü. Ölümüne kadar toplam 25 Grand Prix yarışı kazanmış ve Grand Prix’te 33 kez pol pozisyonu aldı. 2009 yılında The Times, Clark’ı en iyi Formula 1 sürücüleri listesinin başında göstermiştir.

Niki Lauda

Avusturya’da zengin bir kâğıt fabrikatörü ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lauda dedesi Hans Lauda’nın sponsorluğuyla Formula 2’ye March takımıyla giriş yaptı. O dönemde Lauda, yalnızca parayla yarışan orta yetenekli bir pilot olarak görülüyordu. Ailesinin desteklemediği tutkusu onu bankadan kredi çekerek F1’e adım atmaya zorladı.

3 kez F1 şampiyonu olarak orta yetenekli olmadığını kanıtladı. 1972- 72 sezonunda March’ta yarışan Lauda daha sonra BRM, Ferrari, Brabham ve McLaren takımlarında yer aldı.

1975, 1977 ve  1984’te şampiyonluk kupasını kaldırdı.

Onu efsaneler arasında sokan olaysa bir kaza.

1 Ağustos 1976’da Nürburgring’de gerçekleştirilen sezonun onuncu yarışı 1976 Almanya Grand Prix’de Lauda ikinci turda Bergwerk virajına gelmeden önceki son çıkışta ıslak zeminin de etkisiyle kontrolü kaybedip önce bariyerlere daha sonra da Brett Lunger’in aracına çarpıp benzin deposundan sızan benzinin alev almasıyla yanmaya başladı. Lauda sıkışmıştı, otomobilden çıkamadı. Onun imdadına Arturo Merzario, Brett Lunger, Guy Edwards ve Harald Ertl koştu fakat Lauda’nın otomobilden çıkması bir dakikadan uzun sürmüş bu süre zarfında ise Lauda’nın kafası, göz bebekleri, akciğeri ve bir kulağı yanacak, ciğerleri zehirli gazla doldu. Hastaneye kaldırılan Lauda acilen ameliyata alındı, kimsenin inancı kalmamıştı, herkes Lauda’nın öleceğine inanmış üstelik ailesi son duası için bir rahibe bile ayarlamıştı fakat Lauda bunlara rağmen hayatta kaldı. Üstüne üstlük yaptığı kazadan sonra yalnızca iki yarış kaçırarak tam altı hafta sonra yarışmaya devam etti.

James Hunt ile olan “ölümüne” rekabeti ve dostluğu Rush filmine konu olmuştur.

Jackie Stewart

Lakabı “Uçan İskoç” olan efsane pilot Stewart 1969, 1971 ve 1973 senelerinde 3 kez dünya şampiyonu oldu. 27 birincilik, 17 pol ve 43 podyumla adını efsaneler arasına yazdıran isim, pilotluk kariyeri sona erdikten sonra bu sporun daha güvenli olması adına yapılan çalışmalara öncülük etmiştir. Robbie Williams’ın 2000 tarihli Supreme klibi de ona adanmıştır.

Alain Prost

Profesör lakaplı pilot Formula 1’in değişiminin öncülerinden biridir. Fransız yarışçı 4 kez dünya şampiyonluğu alarak Formula 1’in en çok şampiyon olmuş 5 pilotu arasında yer alır.

Prost, 1985, 1986, 1989 ve 1993 yıllarında dünya şampiyonu oldu. Toplamda 199 F1 Grand Prix yarışına katılan Prost, 51 yarış galibiyeti, 798,5 şampiyona puanı kazandı. Aynı zamanda 41 en hızlı tur zamanına imza attı.

Biri kendi takımı olan Prost Grand Prixolmak üzere 5 farklı takımda yarıştı.

Ayrton Senna

Birçok otorite tarafından gelmiş geçmiş en iyi F1 pilotlarından biri olarak kabul edilen Senna geçirdiği talihsiz kazada yaşamını yitirmeseydi eminiz şampiyonluk sayısı daha fazla olurdu.

Brezilyalı pilot Formula 1 Dünya Şampiyonluğunu 1988, 1990 ve 1991 olmak üzere 3 kez kazandı. 1994 San Marino Grand Prix’sinde lider durumda iken 7. turda Tamburello virajında geçirdiği feci kazada öldü.

Michael Schumacher

Geldik gerçek bir efsaneye…

7 kez dünya şampiyonu  olan Schumacher 2020 yılında Formula 1’in, 70. yılı için yaptığı büyük ankette Formula 1 Tarihinin “En etkili ismi” olarak seçildi.

Formula 1’de yarışmaya 1991 yılında Jordan takımında başlamıştır. Daha sonra Benetton Formula takımıyla anlaşarak ilk tam sezonu olan 1992’de kariyerindeki ilk yarış zaferini kazanmıştır. 1994 ve 1995 yıllarında üst üste 2 şampiyonluk elde ederek “en genç çifte şampiyon” olma unvanını elde etmiştir. 1996 sezonunda başladığı Scuderia Ferrari kariyerinde 2000-2004 arasında 5 şampiyonluk yaşamıştır. Schumacher, aralarında “en çok şampiyon olan pilot”, en çok “en hızlı turu atan pilot” ve “bir sezonda en çok yarış kazanan pilot” gibi unvanların bulunduğu onlarca rekorun sahibidir. “En çok rekor kıran pilot” rekoru, bu anlamda onun başarısının en büyük göstergesidir. Bir sezondaki tüm yarışlarda podyuma çıkan ilk (ve tek) pilot rekorunu 2002 sezonunda kırmıştır.

1996 senesinde İspanya’da yağmur altında kazandığı yarışın ardından Yağmur Ustası lakabıyla anılan Alman pilot, 2013 yılında Fransız Alpleri’ndeki Meribel kayak merkezinde geçirdiği kayak kazası sonucu ağır yaralanarak komaya girdi. Kaza geçirdiği tarihten bu yana tedavisi devam etmekte olup temel fonksiyonlarında dahi zorlanma yaşıyor.

Fernando Alonso

1981’de Oviedo, İspanya’da doğan Fernando Alonso, Formula 1’deki ilk çıkışını 2001’de Minardi takımıyla yaptı. 2005 ve 2006’da Renault ile iki Formula 1 Dünya Şampiyonası kazanan pilot dönemin üst üste şampiyonluk kazanan en genç ismi oldu ve Schumer’in rekorunu egale etti.  Formula 1 kariyerinde 32 Grand Prix yarışı kazandı ve 103 kez podyumda bitirdi.

2018 yılında Formula 1 kariyerini bitiren Alonso, 2021 sezonunda Alpine takımıyla spora geri döndü.

Fernando Alonso 2023 senesi için Aston Martin Formula 1 takımı ile çok yıllı bir kontrat için anlaşmaya vardığını duyurdu.

Mika Pauli Hakkinen

Kariyerine 1991 sezonunda Lotus ile başlayan ve 1993’te McLaren’e transfer olan Mika Hakkinen, Uçan Fin ve Buz Adam olarak anılır. Takımının pilotluğunda 1998 ve 99’da iki kez dünya şampiyonu olan Finlandiyalı pilot, halen Alman Binek Otomobiller Şampiyonası’nda yarışmaya devam ediyor.

Birçok Formula 1 otoritesi tarafından gelmiş geçmiş en yetenekli pilot olarak ifade ediliyor.

Lewis Hamilton 

Formula 1 Dünya Şampiyonasında Mercedes-AMG F1 takımı adına yarışan Britanyalı yarış pilotu kariyerine 2007’den 2012’ye kadar yarıştığı McLaren F1 takımında başladı. Kazandığı 7 dünya şampiyonluğu ile Michael Schumacher ile beraber en çok şampiyon olan iki Formula 1 pilotundan biridir. Formula 1 tarihinin en çok yarış kazanan, en çok pol pozisyonu alan ve en çok podyuma çıkan pilotudur. Ayrıca Hamilton en çok yarış zaferi, en çok pol pozisyonu ve en çok podyum dâhil olmak üzere birçok rekora sahiptir.

Sebastian Vettel

Alman Formula 1 pilot  Aston Martin F1 takımı, BMW Sauber, Scuderia Toro Rosso, Red Bull Racing ve Scuderia Ferrari için yarıştı. Vettel, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında şampiyon olarak 4 tane Formula 1 Dünya Sürücüler Şampiyonluğuna sahiplik yaptı. Formula 1’in en genç Dünya Şampiyonu rekorunu şu an elinde tutmaktadır. Gayrı resmi en genç şampiyon ise ehliyeti olmadan direksiyona geçen Verstappen’dir.

Formula 1 tarihinin en genç pilotu unvanını ise 2006 Türkiye Grand Prix’inde almıştır. Vettel o zaman 19 yaş 53 günlükken, piste Sauber takımının üçüncü pilotu olarak piste çıkmıştı.

Max Verstappen

Hollanda’nın ilk F1 şampiyonunun yarışmak genlerinde var.  Babası Jos Verstappen de eski bir Formula 1 pilotu olan Max Verstappen sezon içinde geçtiği Red Bull Racing kokpitinde katıldığı ilk yarış olan 2016 İspanya Grand Prix’ini kazanarak kariyerinin ilk yarış galibiyetini alırken Formula 1 tarihinin yarış kazanan en genç pilot rekorunu da egale etti. 2021 Abu Dabi Grand Prix zaferiyle kariyerinin ilk dünya şampiyonluğunu kazandı.

Max Verstappen, 17,5 yaşında, henüz ehliyeti bile yokken 2015 Malezya Grand Prix’inde Toro Rosso ile Formula 1 tarihinde puan alan en genç pilot oldu.

Yazımızın başında da değindiğimiz üzere kariyeri rekorlarla devam ediyor.   Yaşını sadede 25 olduğunu düşünürsek kariyerini tamamlayana kadar kırılması zor rekorları elde edeceğini düşünmek kehanet olmaz.

Devamını Oku

Futbolun sürpriz şampiyonları

Futbolun sürpriz şampiyonları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Her ülkenin liginde şampiyonluğun favorileri bellidir. Yarış bu favoriler artasında geçer ve genellikle de kupayı iddialara konu olan adaylardan biri kazanır. Türkiye’de Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, İngiltere’de Manchester City, Manchester United, Chelsea, İspanya’da Real Madrid, Barcelona,  Atletico Madrid, İtalya’da  Juventus, Milan, İnter, Almanya’da Bayern Münih, Borussia Dortmund ve Borussia Mönchengladbach gibi takıma daha sezon başında favori ilan edilir ama bazen beklenmedik takımlar aşağılardan gelerek  zafer kazanır, kupayı taraftarları için kaldırır.

Futbolu takip eden milyonları bile şaşırtan bu beklenmedik, sürpriz şampiyonluklardan bazılarını derledik…

Türkiye ile başlayalım…

BURSASPOR | TÜRKİYE SÜPER LİGİ

4 büyüklerin tekelinde olan şampiyonluk 2009- 2010 sezonunda ilk kez farklı bir takıma gitti.

Sezonda son haftaya Fenerbahçe’nin 1 puan gerisinde giren Bursaspor, son hafta Beşiktaş’ı 2-1 mağlup etmeyi başardı.

Fenerbahçe’nin Trabzonspor ile 1-1 berabere kalmasının ardından, Süper Lig tarihinde dört büyükler dışında şampiyonluğa ulaşan ilk ve tek takım olma unvanını eline geçirdi.

BAŞAKŞEHİR | TÜRKİYE SÜPER LİG

2014-15 sezonundan itibaren ilk 4’te yer alan Başakşehir, son iki sezonda şampiyonluk yarışında var olup son haftalarda istediği başarıya ulaşamadı.

Takımın başına Okan Buruk’un gelmesi ile takım şanssızlığını kırdı ve ligin bitimine 1 hafta kala şampiyonluğunu ilan ederek, Türkiye Süper Lig tarihindeki altıncı farklı şampiyon olmayı başardı.

Edin Visca, Alexandru Epureanu, İrfan Can Kahveci, Mert Günok, Demba Ba, Enzo Crivelli, Mahmut Tekdemir gibi futbolcuların  öne çıktığı kadro Başakşehir’in tarihinin ilk şampiyonluğuna ulaşmasını sağlayarak adlarını tarihe yazdırmayı başardı.

STUTTGART | ALMANYA BUNDESLIGA

Bayern Münih 2006-07 sezonuna girerken üst üste üçüncü şampiyonluğu hedeflemişti ama  ligi ancak dördüncü bitirebildi.

Şampiyon ise hiç beklenmedik bir takım oldu.

Kadrosunda Mario Gomez, Cacau, Hildebrand, Hilbert, Khedira, Hitzlsperger ve Meira gibi oyuncular bulunan Stuttgart, mutlu sona ulaşan kulüp olurken, Schalke ikinci, Werder Bremen ise üçüncü sırada sezonu tamamladı.

KAISERSLAUTERN | ALMANYA BUNDESLIGA

Kaiserslautern de Bayern’in elinden şampiyonluk alan takımlardan. Daha sonra 3. Lige kadar düşen takım , 1997-98 sezonunda Bayern Münih ile girdiği şampiyonluk mücadelesinden galip ayrılan taraf oldu.

WERDER BREMEN | ALMANYA BUNDESLIGA

Türk futbolcu Ümit Davala’nın formasını giydiği Werder Bremen, en yakın rakibi Bayern Münih’in 6 puan önünde şampiyonluğa ulaştı.

Ailton’un 28 golle yıldızlaştığı sezonda Ivan Klasnic 13, Johan Micoud ise 10 gol atarak ön plana çıktı.

WOLFSBURG | ALMANYA BUNDESLIGA

2008-09 sezonunda Bayern Münih’in 2 puan önünde tarihinin ilk ve tek şampiyonluğuna ulaşan Wolfsburg’da Grafite 28, Edin Dzeko ise 26 gol attı. Takımının şampiyonluğunda en büyük pay sahiplerinden biri olan Dzeko bu sezon Fenerbahçe’nin şampiyonluğu için mücadele ediyor.

LEICESTER CITY | İNGİLTERE PREMIER LİG

Sürpriz bir şampiyonun çıkması en zor liglerden olan İngiltere Premier Lig’de de şampiyonluğun  müdavimlerinin başarısız olduğu ve4 beklenmedik takımların kupayı müzesine götürdüğü yıllar oldu.

Leicester City  2015-16 sezonunda teknik direktör Claudio Ranieri ve golcü Jamie Vardy’nin önderliğinde bir başarı hikayesine imza attı. Takım, Arsenal, Tottenham, Manchester City, Manchester United, Liverpool ve Chelsea’nin önünde mutlu sona ulaştı.

BLACKBURN ROVERS | İNGİLTERE PREMIER LİG

“En “büyüklerin” tekelini kıran bir başka takım da Balckburn Rovers…

1994-95 sezonunda Manchester United’ın 1 puan önünde zirvede yer alan Blackburn Rovers, unutulmayacak bir başarıya imza attı ve şampiyonluk ipini göğüsledi

34 gol – 13 asistle oynayan Alan Shearer ve 15 gol – 10 asistle oynayan Chris Sutton, başarılı bir sezon geçirdi.

DEPORTIVO LA CORUNA | İSPANYA LA LIGA

Favorilerin ve şampiyonların pek değişmediği İspanya liginde de sürprizler yaşandı.

1999-00 sezonunda Javier Irureta’nın yönetiminde tarihinin ilk ve tek şampiyonluğunu kazanan Deportivo La Coruna’da sezonun yıldızı ligde 22 gol atan Roy Makaay oldu.

VALENCIA | İSPANYA LA LIGA

Valencia her ne kadar İspanya’nın önde gelen takımlarından biri olsa da, Barcelona ve Real Madrid’in bulunduğu bir ligde üçüncü bir takımın şampiyon olmasını sürpriz olarak nitelendirmek daha doğru olur.

2001-02 sezonunda bunu başaran Valencia, 31 yıl aradan sonra mutlu sona ulaştı. ”Yarasalar” iki sene sonra da kupayı kaldıran taraf oldu.

LENS | FRANSA LIGUE 1

Paris Saint-Germain, Saint-Étienne, Marseille ve Nantes arasında gidip gelen şampiyonluk kupasını kazanan takımlardan biri Lenz.

1997-98 sezonunda Metz ile girdiği muhteşem düelloyu averajla kazanan Lens, tarihinin ilk ve tek şampiyonluğunu elde etti.

MONTPELLIER | FRANSA LIGUE 1

Montpellier de  2011-12 sezonunda Olivier Giroud ve Younes Belhanda önderliğinde PSG’nin 3 puan önünde mutlu sona ulaştı.

AUXERRE | FRANSA LIGUE 1

Eric Catona, Laurent Blanc, Djibril Cisse ve Philippe Mexes gibi oyuncular yetiştiren Auxerre, tarihinin ilk ve tek şampiyonluğunu PSG ve Monaco’yu geride bırakarak 1995-96 sezonunda yaşadı.

LILLE | FRANSA LIGUE 1

Eden Hazard, Gervinho, Moussa Sow, Idrissa Gueye, Yohan Cabaye, Ludovic Obraniak, Adil Rami, Aurelien Chedjou ve Rio Mavuba gibi yıldızların bulunduğu bir kadronun şampiyonluğa ulaşması normal gelebilir ama bu şampiyonluk 57 sene sonra kazanıldığı için sürpriz denmeyi hak ediyor demektir.

Moussa Sow 25 golle gol krallığına ulaşırken, Gervinho 15 gol – 9 asist, Eden Hazard 9 asistle 2010-11 sezonunda kazanılan şampiyonluğa katkıda bulundu.

SAMPDORIA | İTALYA SERIE A

İtalya’da Juventus, İnter, Milan, Genoa gibi takımlar arasında geçen şampiyonluk yarışına bazen farklı dahil oldu.

Gianluca Vialli’nin 19 ve Roberto Mancini’nin 12 gol atarak  sırtladığı Sampdoria, Milan ve Inter’i geride bırakıp 1991-92 sezonunda tarihinin ilk şampiyonluğunu elde etti.

VERONA | İTALYA SERIE A

Beraberliklerin damgasını vurduğu Serie A’nın 1984-85 sezonunda hiç hesapta olmayan bir takım şampiyon oldu.

Platini’nin forma giydiği Juventus, Maradona’nın sürüklediği Napoli ve Rummenigge’nin oynadığı Inter’in bulunduğu ligde Torino ile birlikte sıyrılan Verona, rakibinin 4 puan önünde şampiyon oldu.

Verona o sezon ligdeki 30 maçta 15 galibiyet, 13 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldı.

Verona’nın bu başarısında aslan payı 9 gol kaydeden Hans-Peter Briegel’in oldu.

NAPOLI | İTALYA SERIE A

Napoli, 1989-30 sezonunda Diego Maradona’nın liderliğinde (16 gol), İtalya Serie A’da şampiyonluğa ulaşmayı başarmıştı.

AZ ALKMAAR | HOLLANDA EREDIVISIE

Ajax, PSV ve Feyenoord’un toplam 73 şampiyonluk elde ettiği Hollanda’da AZ Alkmaar’ın 2008-09 sezonunda 11 puan farkla şampiyonluğa ulaşması taraflı tarafsız herkesi şaşırttı.

Sezonu 23 golle gol kralı olarak tamamlayan Mounir El Hamdaoui, takımının başarısındaki en büyük pay sahibiydi.

TWENTE | HOLLANDA EREDIVISIE

AZ Alkmaar’ın başarısından 1 sene sonra sahneye Twente çıktı.

2009-10 sezonunda Ajax’ın 1 puan önünde mutlu sona ulaşan Twente, tarihinin ilk ve tek lig şampiyonluğunu elde etti.

Takım, UEFA Avrupa Konferans Ligi 3. Eleme Turu’nda Fenerbahçe’nin rakibi oldu.

GENT | BELÇİKA PRO LİG

Belçika ligi de neredeyse 2 takımın domine ettiği bir lig.

Anderlecht ve Club Brugge’nin şampiyonlukları paylaştığı ligde sürprizler de yaşanıyor.

2014-15 sezonunda Gent, normal sezonu ligde Club Brugge’ün 4 puan gerisinde ikinci sırada tamamladı. Şampiyonu belirleyecek play-off aşamasına puanlar yarıya düşürüldükten sonra 2 puanlık dezavantajla başlayan Gent, bu aşamada topladığı 20 puanla Club Brugge’ü geride bırakarak tarihinin ilk ve tek şampiyonluğunu kazanmış oldu.

BANFIELD | ARJANTİN AÇILIŞ LİGİ

Arjantin futbolu denilince akla gelen ilk takımlardan biri kesinlikle Banfield değil.  Ezeli rakipler River Plate ve Boca Juniors’un ön planda olduğu Arjantin Açılış Ligi’nde 2009’da sürpriz bir şampiyon çıktı.  En yakın takipçisi Newell’s Old Boys’un 2 puan önünde şampiyon tamamlayan Banfield, tarihinin ilk ve tek şampiyonluğunu elde etti.

Banfield’ın attığı 25 golün 14’ünün altına imzasını atan Santiago Silva’nın performansı dikkat çeken detaylar arasındaydı.

LANUS | ARJANTİN AÇILIŞ LİGİ

2007-08 sezonunda Arjantin Açılış Ligi’nde beklenmedik üç takım şampiyonluk için mücadele ediyordu: Lanus, Tigre ve Banfield.

Daha az hata yapan Lanus ve daha şanslı olan, 4 puan farkla mutlu sona ulaştı. Tarihinin ilk şampiyonluğuna ulaşan Lanus, ikinci şampiyonluğunu da 2016’da aldı.

RUBIN KAZAN | RUSYA PREMIER LİG

Gökdeniz Karadeniz’in de formasını giydiği Rubin Kazan, 2008 yılında CSKA Moskova’yı geride bırakarak tarihinin ilk şampiyonluğunu kazandı.

Bir sezon sonra üst üste ikinci kez şampiyon olan Rubin, tarihinin en başarılı dönemini yaşadı.

ATLETICO PARANAENSE | BREZİLYA SERIE A

Normal sezonu lider Sao Caetano’nun 8 puan gerisinde ikinci sırada tamamlayan Atletico PR, play-off aşamasına katılmaya hak kazandı.

Play off-larda da başarılı olan  Atletico PR, tarihindeki ilk ve tek şampiyonluğunu elde etti.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.