Beşiktaş escort Etiler escort Nişantaşı escort
Sancaktepe escort Zeytinburnu escort Antalya escort Ankara escort Avrupa yakası escort Denizli escort Kocaeli escort Merter escort Nişantaşo escort Levent escort Çapa escort Etiler escort Mecidiyeköy escort Taksim escort Beşiktaş escort Bakırköy escort Bahçeşehir escort Esenyurt escort Avcılar escort Avrupa yakası escort bayan Beykoz escort Üsküdar escort Göztepe escort Erenköy escort Suadiye escort Kurtköy escort Tuzla escort Bostancı escort Ümraniye escort Pendik escort Kadıköy escort Kartal escort Ataşehir escort Anadolu yakası escort Bodrum escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Gaziantep escort Eskişehir escort Ankara escort İstanbul escort Kayseri escort Adana escort Şirinevler escort Halkalı escort Marmaris escort Fethiye escort Sarıyer escort Maltepe escort Fatih escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Başakşehir escort Ataköy escort Alanya escort Samsun escort Muğla escort İzmir escort Diyarbakır escort Bursa escort Antalya escort İstanbul escort Göztepe escort Gaziantep escort Adana escort Adana escort Anadolu yakası escort Ankara escort İstanbul escort Ataşehir escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bağcılar escort Bahçeşehir escort Bahçeşehir escort Beşiktaş escort Beykoz escort Bodrum escort Bostancı escort Bursa escort Eskişehir escort Gaziosmanpaşa escort Kadıköy escort Kartal escort Kocaeli escort Konya escort Konya escort Konya escort bayan Malatya escort Pendik escort Şirinevler escort Taksim escort Ümraniye escort Adana escort Antalya escort Bursa escort İzmir escort Bodrum escort Eskişehir escort Konya escort İzmir escort Beylikdüzü escort Kayseri escort İzmir escort Pendik escort Eskişehir escort İstanbul escort escort Fatih escort Antalya escort escort bayan Samsun escort İstanbul escort Bursa escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort Antalya escortlar Adana escort Bursa escort İzmir escort Diyarbakır escort Maltepe escort Çekmeköy escort Beylikdüzü escort Şirinevler escort Ataköy escort Halkalı escort İstanbul escort Şişli escort Kayseri escort Antalya escort Mersin escort Mersin escort Mersin escort Şişli escort Mersin escort Kayseri escort
15 Nisan 2025 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
38,0049
43,1463
3.929,32
13 Nisan 2025 Pazar
Bakan Lutnick, muafiyet kapsamındaki elektronik ürünlerin, gelecekteki yarı iletken sektör tarifelerinin bir parçası olacağını ifade etti. “Yarı iletkenler ve ilaçlar, onları yeniden kıyıya çekmeye teşvik etmek için bir tarife modeline sahip olacak,” diyen Lutnick, “İlaçlarımıza, yarı iletkenlerimize ve elektronik cihazlarımıza Amerika’da ihtiyacımız var. Temel ihtiyaçlarımız için yabancı ülkelere bağımlı kalamayız ve onlara güvenemeyiz,” şeklinde konuştu.
Bazı elektronik ürünlerin karşılıklı tarifelerden muaf tutulmasının nedenine ilişkin soruya yanıt veren Lutnick, muafiyetin geçici olduğunu vurguladı. “Bunlar, gelecek olan yarı iletken tarifelerine dahil ve ilaçlar geliyor. Bu iki alan önümüzdeki bir veya iki ay içinde geliyor. Yani, bu kalıcı bir muafiyet gibi değil,” dedi.
Ayrıca, bu hafta başında Çinli yetkililerle doğrudan görüşmediğini belirten Lutnick, eski Başkan Trump ve Çin lideri Şi Jinping’in bu durumu “çözeceğine” ve Trump’ın ABD için iyi bir sonuç sağlayacağına inandığını ifade etti.
Son aylarda, sağlık programında yaşanan kesintiler ve hizmetlerin yeniden sağlanıp sonra tekrar durdurulmasıyla hem sağlık çalışanları hem de programdan faydalanan binlerce kişi büyük bir belirsizlik içinde kaldı.
Hayatta kalanları ve ilk müdahale ekiplerini temsil eden avukat Michael Barasch, yaşananları “bürokratik bir zulüm” olarak nitelendirirken, birçok kişinin kemoterapi gibi hayati tedavilere erişim konusunda ne olacağını bilmediğini ifade etti. Barasch, “Kaygı seviyeleri fırladı. İnsanlar ne zaman bir doktor göreceklerini ya da tedavilerinin karşılanıp karşılanmayacağını bilmiyorlar,” dedi.
WTC Sağlık Programı, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından, işçi güvenliğinden sorumlu Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü (NIOSH) aracılığıyla yürütülüyor. Her iki kurum da Trump yönetimi altında ağır kesintilere maruz kaldı.
1 Nisan’da, ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı’nda (HHS) yaklaşık 20.000 kişinin işine son verildi. Bu kesintiler, özellikle CDC ve NIOSH’u vurdu. Ancak bu kesintilere ilişkin resmi ve şeffaf bir açıklama hâlâ yapılmadı.
Demokrat Senatör Kirsten Gillibrand, yaşanan durumu “tam anlamıyla kabul edilemez” olarak değerlendirdi. “WTC Sağlık Programı etrafındaki kaos, 11 Eylül’de hayatlarını riske atan binlerce kahramana büyük bir saygısızlıktır,” diyen Gillibrand, Trump yönetiminin bu insanları “siyasi piyon” olarak kullandığını ifade etti.
2006 yılında saldırılar nedeniyle toksinlere maruz kalması sonucu hayatını kaybeden polis memuru James Zadroga’nın ardından oluşturulan sağlık programı, 2011’de Başkan Barack Obama tarafından yasalaştırılmış ve 2090 yılına kadar yürürlükte kalması zorunlu kılınmıştı.
Ancak Trump yönetiminin kurduğu ve “verimliliği artırmayı” amaçladığı öne sürülen Doge Departmanı, Şubat ayında 10.000 HHS çalışanını ve WTC Sağlık Programı’ndaki 90 çalışandan 16’sını işten çıkardı. Tepkiler üzerine bazı çalışanlar geri alındı, ancak 1 Nisan’daki ikinci kesintiyle NIOSH’un neredeyse üçte ikisi işten çıkarıldı.
WTC Sağlık Programı’nın yöneticisi Dr. James Howard, kamuoyu baskısı sonrası hafta sonu görevine iade edilse de, programın personel yapısına ilişkin belirsizlik sürüyor.
Barasch, programın geleceğiyle ilgili net bilgi verilmemesinin büyük bir kaos yarattığını ve şeffaflığın tamamen ortadan kalktığını belirtti. “Dr. Howard geri döndü ama onunla birlikte kaç kişi işe geri alındı? Hiçbir fikrimiz yok,” dedi.
Programdan yararlananlar, yaşamsal önemdeki sağlık hizmetlerinin geleceği konusunda belirsizlik içinde kalırken, hem Demokrat hem de bazı Cumhuriyetçi politikacılar, Trump yönetimine çağrıda bulunarak programın tamamen restore edilmesini talep ediyor.
Fransa, Suudi Arabistan’la birlikte New York’ta düzenlenecek BM konferansına eş başkanlık yapacak. Macron, bu konferansın, bir grup ülkenin Filistin’i tanıması için tetikleyici rol üstlenmesini istiyor. “Filistin devletinin tanınması yönünde harekete geçmeliyiz ve bu yüzden önümüzdeki aylarda bunu yapacağız,” diyen Macron, Körfez ülkeleriyle ortak bir dinamik oluşturma çabasında olduklarını belirtti.
İşçi Partisi milletvekillerinden gelen baskı, İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın mevcut pozisyonunu yeniden değerlendirmesine neden olabilir. Bakanlık, Filistin’i “maksimum etki yaratacak uygun bir zamanda” tanıyacağını belirtiyor. Ancak Dışişleri Bakanı David Cameron, geçtiğimiz dönemde bu tanımanın iki devletli çözüm sürecinin sonunda olması gerekmediğini söyleyerek İngiltere politikasında küçük ama anlamlı bir değişime işaret etmişti.
Emily Thornberry, bu konuda şunları söyledi: “Artık zamanı geldi. Bunu dostlarımızla birlikte yapmalıyız. Fransızlarla birlikte hareket etmeliyiz. Geri çekilmiş ve bekleyen birçok ülke var. Batı, harekete geçmezse tanınacak bir Filistin devleti kalmayabilir.”
Aynı zamanda Arap-İngiliz Uzlaşma Konseyi (CAABU) Başkanı Chris Doyle da Filistin’in tanınmasının çok daha önce yapılması gerektiğini belirterek, İngiltere’nin bunu geciktirmesi halinde çok geç kalınabileceğini ifade etti. Doyle’a göre, İsrail Batı Şeria’nın fiili ilhakı konusunda açıkça kararlı.
CAABU’nun İşçi Partisi içindeki etkisi güçlü ve pek çok milletvekili İsrail’in Gazze’deki operasyonları nedeniyle öfkeli. Geçtiğimiz hafta iki İşçi Partisi milletvekilinin İsrail tarafından Batı Şeria’yı ziyaret etmelerinin yasaklanması da gerilimi artırdı.
Macron’un Filistin çıkışı, İngiltere üzerinde diplomatik baskı yaratırken, Fransa’nın bu adımı geçen yıl İspanya, İrlanda ve Norveç gibi ülkelerle birlikte atmaktan kaçınmış olması dikkat çekiyor. Şu anda BM’ye üye 193 ülkeden 148’i Filistin devletini resmen tanımış durumda. Ancak hiçbir batılı G20 ülkesi henüz bu adımı atmadı.
İsrail hükümeti ise bu gelişmelere sert tepki gösteriyor. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, sosyal medyada yaptığı açıklamada Filistin’in tek taraflı tanınmasının “teröre ödül, Hamas’a destek” anlamına geldiğini öne sürdü. Macron ise sosyal medya platformu X’te İbranice yaptığı açıklamada, Fransa’nın pozisyonunun “İsrail’in güvenliğine, Hamas’sız bir Filistin devletine ve barışa evet” olduğunu belirtti.
Macron, “Sürdürülebilir bir ateşkes, rehinelerin serbest bırakılması ve insani yardımın yeniden başlaması şart. İki devletli siyasi çözümden başka yol yok,” diyerek kararlılığını vurguladı.
Öte yandan, ABD’nin İsrail’e verdiği destek de tartışma konusu. Geçtiğimiz hafta ABD Senatosu, eski Arkansas Valisi Mike Huckabee’yi İsrail’e büyükelçi olarak onayladı. Huckabee, Batı Şeria’yı İsrail’in İncil kaynaklı isimleri olan “Yahudiye ve Samiriye” olarak tanımlıyor ve Trump’ın Gazze’den zorla yerinden edilmeleri desteklemediğini iddia ediyor.
Haziran ayındaki BM konferansı, hem Avrupa hem de Orta Doğu’daki diplomatik dengeler açısından kritik bir dönemeç olacak. İngiltere’nin Fransa’yla birlikte hareket edip etmeyeceği ise önümüzdeki haftalarda netleşecek.
Trump, geçtiğimiz günlerde rutin bir fiziksel muayeneden geçti. Bu muayenenin ardından, ABD Donanması kaptanı olan Barbella tarafından hazırlanan sağlık raporu kamuoyuyla paylaşıldı. Rapora göre, Trump’ın yüksek kolesterolü iki ilaç – rosuvastatin (Crestor) ve ezetimibe (Zetia) – ile kontrol altında tutuluyor. 2018’de 223 olan toplam kolesterol seviyesi, yıllar içinde kademeli olarak düşerek son raporda 140 olarak kaydedildi.
Bununla birlikte, Trump’ın tansiyonunun 128/74 olduğu ve bunun yüksek olarak değerlendirildiği belirtildi. Raporda ayrıca, dinlenme kalp atış hızının dakikada 62 olduğu ve bu oranın önceki testlerle uyumlu olduğu vurgulandı.
Bilişsel Testte Tam Puan
Raporda dikkat çeken bir diğer bilgi ise Trump’ın bilişsel durumu oldu. Trump, Montreal Bilişsel Değerlendirmesi (MoCA) olarak bilinen testte 30 üzerinden 30 puan aldı. Yaklaşık 10 dakika süren bu testte, bireylerden saat çizme, kelime tekrarlama, hayvan isimlerini sayma ve yedili aralıklarla 100’den geriye doğru sayma gibi görevleri yerine getirmesi bekleniyor.
Covid Geçmişi ve Seçim Mitinginde Yaralanma
Raporda ayrıca Trump’ın 2020 yılında geçirdiği ciddi Covid-19 enfeksiyonu ve hastaneye kaldırılma süreci de anımsatıldı. Ayrıca, geçen yıl Pensilvanya’daki bir seçim mitinginde yaşanan suikast girişimi sonucunda sağ kulağında yara izi oluştuğu belirtildi. Olayda saldırgan, gizli servis keskin nişancısı tarafından öldürülmüş, bir seyirci hayatını kaybetmiş ve iki kişi yaralanmıştı.
Aşılar Konusunda Gündemde
Sağlık raporunda, Trump’ın önerilen tüm aşılarının güncel olduğu bilgisine de yer verildi. Bu bilgi, yıllar boyunca aşıların güvenliği konusunda şüpheler dile getiren Robert F. Kennedy Jr. ile geçmişte aynı fikirde görülen Trump açısından dikkat çekici bulundu.
Trump, fiziksel muayene sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, “Aklınıza gelebilecek her teste girdim. İyi iş çıkardığımı düşünüyorum,” dedi.
Kasım 2024 seçimlerinde Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile yarışan ve seçimden zaferle çıkan Trump, yeniden başkanlık koltuğuna oturmuştu.
İngiltere merkezli ileri malzeme üreticisi Goodfellow, geçtiğimiz dönemde ABD’ye gönderdiği bir sevkiyatta sadece tarifeler nedeniyle yaklaşık 100.000 sterlin ek maliyetle karşılaştı. Şirketin mali işler müdürü Andrew Watson, birçok müşterinin, Trump’ın yeniden başkan olması halinde devreye girmesi beklenen ek tarifelerden kaçınmak için erkenden sipariş vermeye çalıştığını, ancak bunun her zaman mümkün olmadığını belirtti.
ABD’nin Çin dışında kalan ülkelere yönelik ek tarifeleri 90 gün boyunca ertelemesine rağmen, bu geçici karar bile küresel ticaretin dengelerini sarsmaya yetti. Şirketler, ürünlerini farklı kaynaklardan temin edip edemeyeceklerini analiz etmeye çalışıyor; ancak uzmanlara göre karmaşık tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması yıllar alabilir.
Tarifelerin etkisi sadece üreticilerle sınırlı kalmadı. İsviçreli çikolata devi Lindt & Sprüngli, Kanada’ya uygulanan misilleme tarifelerinden kaçınmak için New Hampshire’daki ABD fabrikasından Kanada’ya ek stok gönderdiğini açıkladı.
Nakliye fiyatlarında da önemli dalgalanmalar yaşandı. Nakliye analitiği firması Xeneta, Çin’den ABD’nin doğu kıyısına yapılan gönderilerde ortalama spot ücretlerin nisan ayı başında %9 artarak 322 dolar/FEU’ya, batı kıyısı için ise %16 artarak 383 dolar/FEU’ya çıktığını bildirdi. Vietnam’dan ABD’ye hava kargo ücretlerinde de benzer şekilde %8’lik artış yaşandı.
Xeneta’nın baş analisti Peter Sand, “Belirsizlik, taşıyıcılar için her zaman fiyatları yükseltme fırsatı yaratır,” diyerek spot piyasalarda volatilitenin süreceğini öngördü.
Tarifelerin neden olduğu karmaşa, otomobil ihracatını da etkiledi. İngiltere’den Jaguar Land Rover ve Almanya’dan Audi, ABD’ye sevkiyatlarını geçici olarak durdurma kararı aldı. Bu karar, büyük hacimli araç limanlarında domino etkisi yarattı. Almanya’daki Bremerhaven limanında ihracat stokları artarken, liman yetkilileri halen boş alanların mevcut olduğunu, ancak yeni bir tesis inşasının da gündemde olduğunu açıkladı.
ABD’ye ihracat yapan birçok şirketin, her yıl Mayıs ayında yürürlüğe giren uzun vadeli nakliye sözleşmelerini Mart-Nisan döneminde tamamlaması gerekirken, bu yıl belirsizlikler nedeniyle birçok firma spot piyasaya yönelmek zorunda kaldı. Sand, “Zamanlama daha kötü olamazdı,” diyerek şirketlerin, ticaret yollarındaki değişken hacimlere uzun vadeli bağlanmaktan kaçındığını vurguladı.
Çin’den gelen fazla üretimin Avrupa’ya yönelmesi endişeleri artırıyor. Belçika’nın Anvers-Brugge limanı, son dönemde Çin yapımı elektrikli araçlarla dolup taşarken, uzmanlar Avrupa’nın Çin için “fazla üretim çöplüğü”ne dönüşebileceği konusunda uyarıyor.
İngiltere merkezli Crowe şirketinden Ian Worth, Çinli üreticilerin odağının Avrupa’ya kayabileceğini belirterek, “Bu durum kısa vadede tüketici fiyatlarını düşürse de, İngiltere’nin imalat sektörünü olumsuz etkileyebilir ve yerli üretim çabalarını baltalayabilir,” dedi.
ABD Ticaret Temsilciliği (USTR), Çin yapımı gemilere her liman ziyareti için yaklaşık 1 milyon dolar ek liman ücreti getirmeyi planlıyor. Bu durum, ABD liman işçileri, ihracatçılar ve tüketiciler açısından ciddi olumsuzluklar yaratabilir. Limanlara uğrayan gemi sayısının azalması, iş kayıplarını da beraberinde getirebilir.
Ticaret gruplarının tepkisi üzerine, bu planların önümüzdeki hafta yeniden değerlendirilmesi bekleniyor.
Küresel ticarette artık tek sabit değişken: belirsizlik. Tarifeler, jeopolitik gerilimler ve ticaret politikalarındaki ani değişiklikler, şirketleri stratejilerini gözden geçirmeye ve tedarik zincirlerini yeniden şekillendirmeye zorluyor.
Chartered Institute of Export & International Trade’den Marco Forgione, “Şirketler, ABD pazarına bağımlılıklarını azaltmak ve alternatif pazarları büyütmek için orta vadeli stratejiler geliştirmeye başladı. Ticaretin yönü değişiyor,” diye konuştu.